Kolorektal kanser, dünya genelinde en sık görülen kanserlerden biridir, ancak erken teşhis edildiğinde tedavi şansı oldukça yüksektir.
Prof. Dr. Mehmet ÖZDOĞAN

Kolon ve Rektum Kanseri Nedir?
Kolon ve rektum kanseri, kalın bağırsakta gelişen bir kanser türüdür. Kolon, sindirim sisteminin son kısmında yer alan ve suyun emildiği bölümken, rektum kalın bağırsağın en son kısmını oluşturur. Bu iki bölgeden herhangi birinde kanser geliştiğinde buna kolorektal kanser adı verilir.
Kolon ve rektum kanseri genellikle hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması ile başlar. Çoğu zaman bu kanser, bağırsakların iç yüzeyinde oluşan polipler adı verilen küçük, iyi huylu (kanserli olmayan) büyümelerle başlar. Zamanla bazı polipler kansere dönüşebilir. Bu nedenle erken teşhis için düzenli tarama testleri, özellikle risk faktörleri taşıyan bireyler için çok önemlidir.
Kolorektal kanser, dünya genelinde en sık görülen kanserlerden biridir, ancak erken teşhis edildiğinde tedavi şansı oldukça yüksektir. Erken evrelerde belirgin semptomlar vermeyebilir, ancak kanser ilerledikçe bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler, karın ağrısı, dışkıda kan ve kilo kaybı gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
Tedavi, kanserin bulunduğu evreye, hastanın genel sağlık durumuna ve kanserin yayılma durumuna bağlı olarak değişir. Cerrahi müdahale, kemoterapi ve radyoterapi yaygın tedavi seçenekleridir. Erken teşhis, başarılı tedavi ve sağkalım şansını büyük ölçüde artırır.
Kolon ve Rektum Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Kolon ve rektum kanseri, erken evrelerinde genellikle belirgin belirtiler göstermeyebilir. Ancak kanser ilerledikçe şu belirtiler ortaya çıkabilir:
- Dışkıda kan: Dışkıda kırmızı veya siyah renkli kan görülebilir. Kırmızı kan genellikle rektumdan, siyah kan ise kolonun daha üst kısımlarından kaynaklanır.
- Bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler: Uzun süren ishal, kabızlık veya dışkının boyutunda incelme gibi alışılmadık değişiklikler gözlemlenebilir.
- Karın ağrısı veya kramp: Karında rahatsızlık, ağrı veya kramplar kanserin büyüdüğüne işaret edebilir.
- Bağırsakların tam boşalmadığı hissi: Bağırsakları boşalttıktan sonra bile hala tuvalete gitme ihtiyacı hissedilebilir.
- Kilo kaybı: Açıklanamayan ve istemsiz kilo kaybı, kansere işaret edebilir.
- Sürekli yorgunluk: Nedeni bilinmeyen sürekli yorgunluk, vücuttaki kan kaybı veya kansere bağlı olarak gelişebilir.
- Dışkıda incelme: Dışkının normalden ince olması, bağırsakta bir tıkanıklık veya darlık belirtisi olabilir.
- Şişkinlik veya gaz: Özellikle karnın alt bölgesinde şişkinlik veya aşırı gaz sık görülebilir.
Bu belirtilerden biri veya birkaçı varsa, doktorunuza başvurmanız önemlidir. Ancak bu semptomlar başka sindirim sistemi sorunlarından da kaynaklanabilir, bu nedenle doğru teşhis için doktor muayenesi ve uygun testler gereklidir.
Kolon ve Rektum Kanseri Teşhisi Nasıl Yapılır?
1. Fizik Muayene ve Tıbbi Geçmiş
Doktor, hastanın tıbbi geçmişini dinleyerek ve belirtilerini değerlendirerek ilk muayeneyi yapar. Ailede kolon veya rektum kanseri öyküsü olup olmadığı sorulur. Rektal kanamaları ve bağırsak alışkanlıklarındaki değişiklikleri öğrenmek için detaylı bir sorgulama yapılır. Ayrıca, doktor rektal muayene yaparak rektumdaki olası anormallikleri kontrol edebilir.
2. Kolonoskopi
Kolorektal kanserin teşhisinde en yaygın ve etkili yöntemdir. Kolonoskopi, ince ve esnek bir tüpün ucuna yerleştirilen kamera ile kalın bağırsağın ve rektumun iç kısmının detaylı bir şekilde incelenmesini sağlar. Kolonoskopi sırasında doktor polipleri veya anormal dokuları görebilir ve biyopsi alabilir. Alınan biyopsi, kanser hücrelerinin olup olmadığını belirlemek için laboratuvarda incelenir.
3. Biyopsi
Eğer kolonoskopi sırasında şüpheli bir polip veya anormal doku tespit edilirse, biyopsi alınır. Biyopsi, kanser hücrelerinin varlığını doğrulamak için mikroskop altında incelenir. Kanserin türü ve evresi bu biyopsi sonucuna göre belirlenir.
4. Dışkıda Gizli Kan Testi (FOBT)
Bu test, dışkıda gözle görülmeyen kanın varlığını tespit eder. Dışkıda kan, kolon veya rektumda kanser veya polip varlığının bir işareti olabilir. FOBT, tarama amaçlı kullanılır ancak kesin bir tanı koymak için yeterli değildir. Kan pozitif çıkarsa, kolonoskopi gibi daha ileri testler yapılır.
5. Baryumlu Röntgen (Baryum Enema)
Kalın bağırsağın ve rektumun röntgen ile görüntülenmesi için baryum adı verilen kontrast madde kullanılır. Baryum sıvısı bağırsaklara yerleştirildikten sonra röntgen çekilir. Baryum, bağırsakların iç kısmını kaplayarak tümör veya diğer anormalliklerin görünmesini sağlar.
6. CT Kolonografi (Sanal Kolonoskopi)
Bu yöntem, kalın bağırsağın 3D görüntüsünü oluşturmak için bilgisayarlı tomografi (CT) kullanır. Kolonoskopiye alternatif olarak kullanılan bu yöntemle, bağırsakta tümör veya polipler tespit edilebilir. Ancak, herhangi bir anormallik tespit edilirse biyopsi almak için geleneksel kolonoskopi yapılması gerekir.
7. Kan Testleri
Kan testleri, kolorektal kanseri doğrudan teşhis etmek için kullanılmaz, ancak hastanın genel sağlık durumunu değerlendirmek için yapılır. Kanser ilerlediğinde, karaciğer ve diğer organlara yayılabilir, bu nedenle karaciğer fonksiyon testleri yapılabilir. Ayrıca, bazı kolorektal kanserlerde CEA (karsinoembriyonik antijen) adı verilen bir tümör belirteci yükselebilir. CEA seviyeleri kanserin tedaviye yanıtını izlemek için kullanılabilir.
8. Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) veya Bilgisayarlı Tomografi (BT)
MRG veya BT taramaları, kanserin yayılıp yayılmadığını belirlemek için kullanılabilir. Bu görüntüleme yöntemleri, tümörün büyüklüğünü, komşu organlara yayılma durumunu veya karaciğer, akciğer gibi organlarda metastaz olup olmadığını değerlendirmek için tercih edilir.
Bu testler ve görüntüleme yöntemleri sayesinde, kolon ve rektum kanseri teşhis edilir ve kanserin evresi belirlenir. Erken teşhis, tedavi seçeneklerini genişletir ve iyileşme şansını artırır. Özellikle 50 yaş üzerindeki bireylerin düzenli tarama testlerine katılması, kolorektal kanserin erken tespit edilmesinde kritik öneme sahiptir.
Kolon ve Rektum Kanserinin Tedavisi Nasıl Yapılır?
1. Cerrahi Tedavi
Kolon ve rektum kanseri tedavisinde en yaygın kullanılan yöntemdir. Cerrahi müdahale, kanserin erken evrede olduğu durumlarda özellikle etkilidir. Kanserli dokuların çıkarılması genellikle ilk adımdır.
Polipektomi: Erken evre kolon kanserlerinde kolonoskopi sırasında kanserli poliplerin çıkarılması işlemidir. Polipler kanserli hale gelmeden önce alındığında, tam iyileşme sağlanabilir.
Kısmi kolektomi (segmental rezeksiyon): Kanserli bölümün ve çevresindeki sağlıklı dokunun çıkarıldığı cerrahi yöntemdir. Bu işlem sırasında, bağırsağın çıkarılan kısmı genellikle tekrar birleştirilir.
Kolostomi veya ileostomi: Kanserin bulunduğu bölgeye göre, bağırsakların bir kısmı çıkarıldıktan sonra anüs yerine karın duvarına bir açıklık (stoma) oluşturulabilir. Bu işlem, özellikle rektum kanserinde gerekebilir ve geçici ya da kalıcı olabilir.
Laparoskopik cerrahi: Daha az invaziv olan bu yöntemde, küçük kesiler aracılığıyla ameliyat yapılır. Bu yöntem, hastanın daha hızlı iyileşmesine ve daha az ağrı çekmesine yardımcı olabilir.
2. Kemoterapi
Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek veya büyümelerini durdurmak için kullanılan ilaç tedavisidir. Genellikle cerrahiden sonra veya kanser vücuda yayılmışsa tercih edilir. Kemoterapi, kanserin yeniden oluşma riskini azaltmak için de kullanılabilir.
Adjuvan kemoterapi: Cerrahi sonrası kanserin tekrarlama riskini azaltmak için kullanılır.
Neoadjuvan kemoterapi: Cerrahi öncesi tümörü küçültmek amacıyla uygulanır. Bu, özellikle rektum kanseri tedavisinde yaygındır.
Palyatif kemoterapi: Kanserin ileri evrelerinde, hastanın yaşam süresini uzatmak ve semptomları hafifletmek için kullanılır.
3. Radyoterapi
Radyoterapi, kanser hücrelerini yok etmek için yüksek enerjili ışınların kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. Kolorektal kanser tedavisinde, özellikle rektum kanseri için yaygın olarak kullanılır. Cerrahi öncesi tümörü küçültmek veya cerrahi sonrasında kalan kanser hücrelerini yok etmek amacıyla kullanılabilir.
Dıştan ışınlama: Yaygın kullanılan radyoterapi yöntemidir. Genellikle kemoterapi ile birlikte verilir.
İnternal radyoterapi (brakiterapi): Tümöre yakın bir bölgeye küçük bir radyasyon kaynağı yerleştirilir.
4. Hedefe Yönelik Tedaviler
Hedefe yönelik tedaviler, kanser hücrelerinin büyümesini durdurmak için belirli molekülleri hedef alan ilaçları içerir. Kemoterapi ile birlikte veya tek başına kullanılabilirler. Bu tedaviler, kanserin biyolojik özelliklerine göre uygulanır ve yan etkileri genellikle daha azdır.
Monoklonal antikorlar: Kanser hücrelerine bağlanarak onların büyümesini engeller. Örneğin, bevacizumab, kanser hücrelerine giden kan damarlarının oluşumunu durdurarak kanserin büyümesini engeller.
Epidermal büyüme faktörü reseptör (EGFR) inhibitörleri: Kanser hücrelerinin büyümesini durdurur. Örneğin, cetuximab ve panitumumab, bu tip tedavilere örnek gösterilebilir.
5. İmmünoterapi
İmmünoterapi, bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser hücreleriyle savaşmasını sağlar. Genellikle ileri evre kanserlerde ve diğer tedavilere yanıt vermeyen hastalarda kullanılır. MSI-high veya mikrosatellit instabilite (MSI) gibi genetik değişiklikler gösteren kolon kanserleri, immünoterapiden fayda görebilir.
6. Palyatif Tedavi
Kolon ve rektum kanserinin ileri evrelerinde, kanseri tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa bile palyatif tedavi semptomları hafifletmeyi ve hastanın yaşam kalitesini artırmayı hedefler. Bu tedavi türünde amaç, ağrı, bağırsak tıkanıklığı veya kanama gibi semptomların kontrol altına alınmasıdır.