Mide Bypass Ameliyatı - Prof. Dr. Mehmet Özdoğan
Randevu Alın
Eğer diyet, egzersiz ve diğer yöntemlerle hedeflerinize ulaşmakta zorlanıyorsanız, tüp mide ameliyatı, mide balonu gibi cerrahi seçenekler hakkında bilgi alabilirsiniz.
Çalışma Saatleri
  • Pazartesi - Cuma 08:00 - 18:00
  • Cumartesi 09:00 - 17:00
  • Pazar Kapalı

Mide Bypass Ameliyatı Nedir?

Mide bypass ameliyatı, obezite tedavisinde kullanılan ve cerrahi müdahaleyle hem mide hacminin küçültülmesi hem de sindirim sisteminin yeniden düzenlenmesi esasına dayanan bir prosedürdür. Ameliyat sırasında midenin büyük bir kısmı devre dışı bırakılır ve küçük bir mide poşu oluşturulur. Bu poş, yiyeceklerin depolanabileceği sınırlı bir alan sağlar, bu da hastanın daha az yiyecekle doygunluk hissetmesine yol açar. Ardından, ince bağırsağın bir kısmı da bypass edilerek yiyeceklerin bağırsakların ileri kısmına daha hızlı ulaşması sağlanır, bu da kalori ve besin emilimini azaltır.

Mide bypass ameliyatı, hem kilo kaybını hızlandırır hem de tip 2 diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol gibi obeziteye bağlı sağlık sorunlarını iyileştirebilir. Ameliyat sonrasında, hastalar yalnızca küçük porsiyonlar yiyebilir ve bu porsiyonlar hızla sindirilip vücut tarafından sınırlı şekilde emilir. Bu da hastanın kilo kaybını kolaylaştırır. Ancak ameliyat sonrası düzenli beslenme ve takviyelere dikkat edilmesi önemlidir, çünkü bazı vitamin ve minerallerin emilimi azalabilir.

Mide bypassı, etkili bir kilo kaybı sağlasa da, hastanın ameliyat sonrası dönemde sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemesi gerekir. Aksi halde, zaman içinde kilo geri alımı mümkündür. Ameliyat, sadece fiziksel bir müdahale değil, aynı zamanda beslenme alışkanlıklarında ve yaşam tarzında köklü değişiklikler yapmayı gerektirir.

Mide Bypass Ameliyatı Hangi Hastalıklarda Kullanılır?

Mide bypass ameliyatı, başta morbid obezite olmak üzere, obeziteye bağlı çeşitli sağlık sorunlarının tedavisinde kullanılır. Bu ameliyat, kilo kaybını sağlamak ve obezite ile ilişkili hastalıkları kontrol altına almak amacıyla uygulanır. En sık kullanıldığı hastalıklar şunlardır:

Tip 2 Diyabet

Mide bypass ameliyatı, tip 2 diyabetin kontrol altına alınmasında oldukça etkilidir. Ameliyat sonrası hastaların kan şekeri seviyeleri düzelir ve çoğu zaman diyabet ilaçlarına olan ihtiyaç azalır veya tamamen ortadan kalkar.

Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon)

Obeziteyle bağlantılı olan yüksek tansiyon, mide bypassı sonrası kilo kaybı ile birlikte genellikle düzelir. Kan basıncı seviyeleri normale döner veya önemli ölçüde iyileşir.

Uyku Apnesi

Obeziteye bağlı uyku apnesi, kilo kaybıyla önemli ölçüde düzelebilir. Ameliyat sonrası, uyku kalitesi artar ve solunum sorunları azalır.

Yüksek Kolesterol ve Trigliserit Seviyeleri

Mide bypassı, obeziteye bağlı yüksek kolesterol ve trigliserit seviyelerini düşürmede etkilidir. Bu sayede kalp ve damar hastalıkları riski de azalır.

Gastroözofageal Reflü Hastalığı (GERD)

Mide bypass ameliyatı, özellikle şiddetli reflü hastalığı yaşayan kişilerde reflü semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir.

Metabolik Sendrom

Bu ameliyat, obeziteyle ilişkili metabolik sendrom belirtilerini hafifletebilir ve bu hastalıkla ilişkili komplikasyonları azaltabilir.

Mide Bypass Ameliyatı
Online Randevu

Mide Bypass Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Mide bypass ameliyatı, genel anestezi altında yapılan bir cerrahi işlemdir ve genellikle laparoskopik (kapalı) yöntemle gerçekleştirilir. Bu yöntemde, karın bölgesine açılan küçük kesiler aracılığıyla kamera ve cerrahi aletler kullanılarak ameliyat yapılır. Ameliyatın ilk aşamasında, midenin büyük bir kısmı devre dışı bırakılır ve midenin üst kısmında küçük bir mide poşu oluşturulur. Bu poş, mide kapasitesini önemli ölçüde küçültür ve kişinin daha az yiyecekle doygunluk hissetmesini sağlar.

Ameliyatın ikinci aşamasında, ince bağırsağın bir kısmı mide poşuna bağlanır. Bu işlemde ince bağırsağın ilk bölümü bypass edilerek yiyeceklerin sindirim sisteminde izlediği yol değiştirilir. Yiyecekler bu sayede direkt olarak ince bağırsağın ileri kısmına geçer, bu da besin ve kalori emilimini azaltır. Sindirim sıvıları ve enzimler normal yolla bağırsaklara gitmeye devam eder ve yiyecekler bağırsakların alt kısmında bu sıvılarla buluşarak sindirilir.

Ameliyatın tamamlanmasının ardından hastalar, hem daha küçük porsiyonlarla doygunluk hisseder hem de alınan kalorilerin bir kısmı emilmeden atıldığı için kilo vermeye başlar. Bu operasyon, etkili kilo kaybı ve metabolik hastalıkların kontrolü için güçlü bir yöntemdir. Ameliyat sonrası hastalar, belirli bir iyileşme sürecinden geçer ve beslenme alışkanlıklarını düzenli olarak takip etmek zorunda kalırlar.

Gastrik Bypass Tipleri Nelerdir?

Gastrik bypass ameliyatı, çeşitli tekniklerle uygulanabilir ve her birinin farklı avantajları ve potansiyel riskleri vardır.

Roux-en-Y Gastrik Bypass (RYGB)

En yaygın kullanılan gastrik bypass türüdür. Bu yöntemde, midenin üst kısmında küçük bir poş oluşturulur ve ince bağırsağın bir kısmı bu poşa bağlanır. Yiyecekler, bu küçük mide poşuna girer ve doğrudan ince bağırsağın ileri bir kısmına geçerek sindirim sisteminin büyük bir kısmını bypass eder. Hem mide hacmini küçültür hem de emilimi kısıtlar. Kilo kaybı ve diyabet kontrolü açısından oldukça etkilidir.

Mini Gastrik Bypass (MGB)

Bu yöntemde mide yine küçültülür, ancak ince bağırsakla tek bir bağlantı (anastomoz) yapılır. Roux-en-Y yöntemine göre cerrahi olarak daha basit bir işlem olup, daha kısa sürede tamamlanır. Emilim kısıtlaması açısından benzer etkilere sahiptir, ancak komplikasyon riski biraz daha düşük olabilir.

Biliopankreatik Diversiyonlu Duodenal Switch (BPD/DS)

Bu daha karmaşık bir gastrik bypass türüdür. Midenin büyük kısmı çıkarılır ve ince bağırsağın önemli bir kısmı bypass edilir. Bu işlem, hem kısıtlayıcı hem de ciddi bir malabsorptif (emilim kısıtlayıcı) etki yaratır. Özellikle morbid obez hastalar için etkili olabilir, ancak besin ve vitamin eksiklikleri daha sık görülebilir.

Mide Bypass Ameliyatının Riskleri Nelerdir?

Mide bypass ameliyatı, obezite ve metabolik hastalıkların tedavisinde etkili bir yöntem olmasına rağmen, her cerrahi işlemde olduğu gibi bazı riskler ve komplikasyonlar taşır. İşte mide bypass ameliyatının başlıca riskleri:

Cerrahi Komplikasyonlar:

Ameliyat sırasında veya hemen sonrasında kanama, enfeksiyon veya anesteziye bağlı komplikasyonlar gelişebilir. Ayrıca, bağırsaklarda sızıntı meydana gelebilir. Bu, ciddi bir komplikasyon olup acil müdahale gerektirebilir.

Dumping Sendromu:

Yiyeceklerin özellikle şekerli ve yağlı gıdaların mideden hızla ince bağırsağa geçmesi nedeniyle bulantı, ishal, baş dönmesi ve karın krampları gibi belirtiler görülebilir. Dumping sendromu, mide bypass ameliyatı geçiren hastalarda sıkça rastlanan bir komplikasyondur.

Besin Emiliminde Eksiklik:

Mide bypass ameliyatı sonrası besinlerin emilimi azalabilir. Bu da demir, kalsiyum, B12 vitamini, folik asit gibi vitamin ve minerallerin eksikliğine yol açabilir. Bu nedenle, ömür boyu vitamin ve mineral takviyesi gerekebilir.

Bağırsak Tıkanıklığı:

Ameliyat sonrasında bağırsak tıkanıklığı riski bulunur. Bu durum, mide bypassının anatomik yapısının değiştirilmesi sonucu nadir de olsa görülebilir.

Safra Taşları:

Hızlı kilo kaybı, safra taşlarının oluşmasına neden olabilir. Bu durum, safra kesesinin alınmasını gerektirebilir.

Kilo Geri Alımı:

Ameliyat, etkili kilo kaybı sağlasa da, yaşam tarzı değişikliklerine uyulmadığı takdirde hastalar zamanla kilo geri alımı yaşayabilirler.

Anastomoz Daralması (Striktür):

Bağlantı noktalarında (anastomoz) daralma oluşabilir ve bu durum yeme ve içme sırasında zorluk yaratabilir. Endoskopik bir müdahale ile bu durum tedavi edilebilir.

Mide bypass ameliyatı sonrasında bu risklerin minimize edilmesi için ameliyat öncesi ve sonrası doktor takibi, düzenli beslenme, vitamin takviyeleri ve yaşam tarzı değişikliklerine sıkı sıkıya uyulması gereklidir.

Mide Bypass Ameliyatı Hangi Hastalar İçin Uygundur?

Mide bypass ameliyatı, genellikle ciddi obezite sorunları olan ve diğer kilo verme yöntemleriyle başarıya ulaşamayan hastalar için uygun bir tedavi seçeneğidir. Bu ameliyat, vücut kitle indeksi (VKİ) ve obeziteye bağlı sağlık problemleri göz önünde bulundurularak yapılır.

Morbid Obez Hastalar

Vücut kitle indeksi (VKİ) 40 ve üzerinde olan, yani aşırı kilolu olan hastalar için mide bypass ameliyatı önerilir. Bu hastalar genellikle diyet, egzersiz ve ilaç tedavisi ile etkili bir şekilde kilo veremezler ve obezitenin neden olduğu sağlık sorunları yaşam kalitelerini ciddi şekilde etkileyebilir.

VKİ 35-40 Arasında Olan ve Obeziteye Bağlı Sağlık Sorunları Bulunan Hastalar

Vücut kitle indeksi 35-40 aralığında olan, ancak tip 2 diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi, yüksek kolesterol, karaciğer yağlanması gibi obeziteye bağlı ciddi sağlık sorunları yaşayan hastalar da mide bypass ameliyatı için aday olabilir. Bu durumda, obezitenin yol açtığı hastalıklar kilo kaybı ile iyileşebilir veya kontrol altına alınabilir.

Tip 2 Diyabeti Olan Hastalar

Mide bypass ameliyatı, tip 2 diyabetin kontrolünde etkili sonuçlar verir. Özellikle insülin direnci yüksek olan ve diyet, egzersiz veya ilaç tedavisiyle diyabetini kontrol edemeyen hastalar için uygun bir seçenek olabilir.

Diyet ve Egzersizle Başarı Sağlayamayan Hastalar

Obezite tedavisinde cerrahi olmayan yöntemlerle (diyet, egzersiz, ilaç tedavisi) başarılı sonuç alamayan ve uzun süreli kilo vermekte zorlanan hastalar için mide bypass ameliyatı etkili bir çözümdür.

Diğer Bariyatrik Ameliyatlardan Yeterli Sonuç Alamayan Hastalar

Daha önce tüp mide veya başka bariyatrik cerrahi yöntemleri geçirmiş ancak yeterli kilo kaybı sağlayamamış veya kilo geri alımı yaşamış hastalar için de mide bypass ameliyatı uygun bir tedavi yöntemi olabilir.

Sık Sorulan Sorular

Ameliyat sonrası ilk altı ay, genellikle en hızlı kilo verdiğiniz dönem olacaktır. Bu sürede fazla kilolarınızın yaklaşık %30-50’sini verebilirsiniz. İlk yılın sonunda, fazla kilonuzun %60-70’ini kaybetmeniz beklenir. Ancak bu sonuçlar, diyetinize ne kadar dikkat ettiğinize ve egzersiz alışkanlıklarınıza bağlı olarak değişebilir. Ameliyat, süreci başlatır ama uzun vadede kilo kaybını korumak için yaşam tarzınızda kalıcı değişiklikler yapmanız gerekir.
Ameliyat sonrası ilk birkaç hafta sıvı ve püre tarzı yumuşak gıdalarla besleneceksiniz. Ancak iyileştikçe yavaş yavaş katı gıdalara geçeceksiniz. Yine de mideniz küçüldüğü için porsiyonlarınız her zaman çok küçük olacak. Normal yemek yiyebileceksiniz, fakat dikkat etmeniz gereken şey, her öğünde küçük miktarlarla başlamanız ve yavaş yemeniz. Yüksek kalorili, şekerli veya yağlı yiyeceklerden kaçınmanız gerekecek.
Mide bypass ameliyatı, tip 2 diyabetin kontrolünde oldukça başarılıdır ve birçok hasta ameliyat sonrası insülin ya da diyabet ilaçlarına olan ihtiyaçlarını azaltır. Bazı hastalar diyabet ilaçlarını tamamen bırakabilir. Ancak diyabetin ne kadar süredir mevcut olduğu, insülin rezervleriniz ve genel sağlık durumunuz bu sonucu etkileyen faktörlerdir. Ameliyat sonrası kan şekeri seviyenizin hızla düzelmesini bekleyebiliriz, ancak diyabetten tamamen kurtulma konusunda kesin bir şey söylemek zor olabilir.
Mide bypass ameliyatı, genellikle güvenli bir işlemdir, ancak her cerrahi müdahalede olduğu gibi bazı riskler taşır. Enfeksiyon, kanama, bağırsaklarda sızıntı gibi komplikasyonlar nadir de olsa görülebilir. Ayrıca besin emilimi azaldığı için vitamin ve mineral eksiklikleri yaşanabilir. Dumping sendromu, mide bulantısı, ishal ve baş dönmesi gibi durumlar da ortaya çıkabilir. Hayati tehlike nadirdir, ancak cerrahi prosedürün doğası gereği her zaman bir risk vardır. Ameliyat öncesinde tüm bu riskleri sizinle ayrıntılı olarak değerlendireceğiz.
Ameliyatın ardından genellikle 2-4 hafta içinde işinize dönebilirsiniz, ancak bu süre işinizin fiziksel aktivite düzeyine bağlıdır. Eğer masa başı bir iş yapıyorsanız, daha kısa sürede dönebilirsiniz. Fiziksel olarak yoğun bir iş yapıyorsanız, 6 haftaya kadar dinlenmeniz gerekebilir. İlk haftalarda kendinizi yormamak ve ağır kaldırmaktan kaçınmak önemlidir.
Mide bypass ameliyatı sonrası, ömür boyu vitamin ve mineral takviyesi almanız gerekecek. Ameliyat sırasında mide küçüldüğü ve bağırsaklar bypass edildiği için bazı besin maddelerinin emilimi azalır. Özellikle B12 vitamini, demir, kalsiyum ve D vitamini gibi besin maddelerinin düzenli olarak alınması önemlidir. Düzenli kan testleriyle bu eksiklikleri takip edeceğiz ve gerekli dozajları ayarlayacağız.
Evet, mide bypass ameliyatı kilo kaybında çok etkili olsa da, yaşam tarzınıza dikkat etmezseniz zamanla kilo almanız mümkün olabilir. Ameliyat, midenizi küçülterek daha az yemek yemenizi sağlar ve emilim kısıtlanır, ancak sağlıksız yiyecekler tüketirseniz ve porsiyonları büyütmeye başlarsanız tekrar kilo alabilirsiniz. Kalıcı kilo kaybı için sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivite şarttır.
Ameliyat sonrası ilk birkaç gün hafif ila orta derecede ağrı yaşayabilirsiniz, bu normaldir. Cerrahiden kaynaklanan ağrılar genellikle laparoskopik (kapalı) ameliyatlarda daha azdır ve ağrı kesici ilaçlarla kontrol edilebilir. Genellikle 1-2 hafta içinde ağrılar azalır. Ancak aşırı ağrı, şiddetli bulantı ya da başka anormal belirtiler hissederseniz, hemen doktorunuza başvurmalısınız.
Prof. Dr. Mehmet Özdoğan | Adana Tüp Mide ve Obezite Cerrahisi
Prof. Dr. Mehmet Özdoğan | Adana Tüp Mide ve Obezite Cerrahisi
Whatsapp ile bilgi alın
Merhaba, tedavilerimiz ile ilgili sorularınızı cevaplamaktan mutluluk duyacağız.
Bu sitede çerezler (cookies) kullanılmaktadır. Çerezleri size mümkün olan en iyi deneyimi sunmak için kullanmaktayız. İnternet sitemizi ziyaretinize devam etmeniz halinde bu sitede kullanılan çerezleri kabul etmiş sayılacaksınız. Daha fazla bilgi